Gates of Olympus
Gates of Olympus dedin mi, bir duraksarsın. Çünkü bu oyunda öyle sıradan çarpanlar, klasik semboller falan yok. Bu oyunda bizzat Zeus’un yıldırımı var kardeşim. Ekran patlıyor, sesler değişiyor, gerginlik tavan. Hele bir de yüksek çarpan denk gelmişse… ah o an! Dedemin tabiriyle: “Para yağmuru başlıyor.”
İlk defa Slotter ’da gördüm bu oyunu. Dedim “Abi bu kim? Nedir bu kaslı sakallı abi, niye böyle sinirli?” Meğersem bu Zeus’muş. Ama öyle mitoloji derslerindeki gibi değil, bayağı eli cebinde gezinen, fırsatını buldu mu yıldırım sallayan cinsten. O yıldırım gelince zaten ekran bi’ parlıyor, içimden bir çığlık kopuyor: “İşte budur!”
Gates of Olympus’un en manyak tarafı, o çarpanların ekranın üstünde öylece dolanması. Hani denk gelir mi, gelir. Ama geldi mi öyle bir gelir ki… Oyunda bir 10x patlıyor, hemen ardından 15x! Yani hesap tutmaz. Ve en güzeli de bu: Hiçbir turun garantisi yok. Her tur bir ihtimal, her spin yeni bir umut.
Bonus turuna girmeyi başardın mı, yandın! Daha doğrusu yandın derken, ateş gibi kazanırsın. Çünkü burada çarpanlar birikiyor. Her patlamada ekleniyor. Ve oyun ilerledikçe o çarpanlar da büyüyor. Ekranda 100x görürsen şaşırma. Gerçekten o kadar kudretli bir oyun. Tanrı işi.
Slotter’da oynaması da apayrı rahat. Oyunun kalitesi, sitenin akıcılığıyla birleşince kendini bambaşka bir alemde sanıyorsun. Ne kesinti var, ne donma. Tertemiz. Mis gibi.
Gates of Olympus’un öyle bir havası var ki, oyun başlar başlamaz ciddileşiyorsun. Şaka yapmıyor bu oyun. Her şey gerçek gibi. Renkler soluk değil, canlı. Sesler basit değil, etkileyici. Ve Zeus… abi bu adam işi biliyor.
Bir bakmışsın spin başlatmışsın, bir bakmışsın beşinci turda ekran dolmuş. Taşlar patlıyor, çarpanlar birikiyor. “Biraz daha!” diye bağırıyorsun içinden. Çünkü oyun seni içine çekiyor. Bayağı bir savaşın ortasındaymışsın gibi.
Slotter’a her girişimde bu oyunu en az bir kez çeviriyorum. Çünkü bir gün o 500x çarpan bana da denk gelecek diye bir inancım var. E ne diyelim, inanç da kazandırır sonuçta.
Hayat bazen böyle oyunlara benzer. Her şey sıradan giderken, bir ışık düşer ekranına. Kalbin hızlı çarpar, gözlerin büyür. “O an bu an” dersin.
Gates of Olympus sana bu anı yaşatır.
Ve belki de asıl mesele, o anı yakalayana kadar denemektir.
Slotter seni bekliyor.
Zeus hazır.
Sıra sende.
Bak kardeşim, oyunun adını ilk duyduğumda “Hah dedim, bu tam benim oyun.” Yani “Money Stacks…
Şimdi sana bir hikaye anlatacağım. Yok öyle prensler, prensesler... Burası Slotter, burası slotların krallığı. Ve…
Şimdi sana “Gold Party” deyince aklına ne geliyor? Benim ilk aklıma gelen altın kaplama masalar,…
İlk gördüğümde dedim ki “Palyaçoyla ne işimiz var?” Yani zaten hayat yeterince sirk gibi, bir…
Şimdi bak kardeşim... Gems Bonanza dedin mi bir duracaksın. Yani bu öyle sıradan bir slot…
Dostum, ilk gördüğümde dedim “Bu ne böyle, çizgi film gibi oyun?” Kız havada süzülüyor, yıldızlar…