Gold Party
Şimdi sana “Gold Party” deyince aklına ne geliyor? Benim ilk aklıma gelen altın kaplama masalar, parlayan ceketler, cebinde bozuk altın taşıyan ihtiyar dayılar… Ama bir girdim oyuna, abi… bu bambaşka bir dünya! Şans dediğin şey meğer böyle renkli, böyle iç gıdıklayan oluyormuş.
Slotter ’da denk geldim ilk. Bi’ bakayım dedim. Oyunun görselleri zaten içini açıyor. Orman gibi yeşil bir arka plan, üstüne pırlanta gibi semboller. Sonra müzik başladı… Dedim “Tamam, ben bu partideyim.” Bi’ tıkladım, makaralar dönmeye başladı. O an anladım ki bu oyun, sadece bir slot değil. Bi’ keyifli kaçamak, bi’ eğlence molası.
Oyunun merkezinde minik yeşil şapkalı bir abimiz var. Leprechaun dedikleri cinsten. Böyle sinsi sinsi gülüyor ama işini biliyor. Yani ne zaman ekranın bir köşesine geçse, bir şeyler oluyor. Ya çarpan geliyor, ya ekstra spin, ya da altın torbası düşüyor.
Her spin’de başka bir enerji var. Bi’ tıkla başlıyorsun, bakmışsın dördüncü turda ekran dolmuş. Paralar, semboller, çarpanlar… gözlerin ışıldıyor. Hele o bonus ekranları yok mu… Bi’ anda dört ayrı makarada farklı dünyalar açılıyor. Her biri ayrı bir hikâye, her biri “bugün sende bi’ ışık var” diyor.
Ve tabi ki Slotter sağ olsun, oyun su gibi akıyor. Ne bağlantı sıkıntısı, ne ekran donması. Sitede her şey nizami, yerli yerinde. Oyuna odaklanıyorsun, başka hiçbir şey düşünmüyorsun. Bir de kazanç gelince… o hissi anlatmaya kelime yetmez.
Gold Party’nin en tatlı tarafı bonus özellikleri. Bir bakıyorsun ekranın ortasında üç dört tane scatter sembolü sıralanmış. “Haydi bakalım, şimdi ne geliyor?” diyorsun. Bi’ anda ekran değişiyor, özel bonus makaraları açılıyor. İşte burası olayın kalbi.
Kazandığın her miktar bir kenara, o sahneyi yaşamak bile başka. Her çarpan yükselirken ekran parlıyor. Her torba açıldığında küçük bir coşku yaşıyorsun. Oyunun içinde küçük partiler var resmen. Ve sen her birine VIP giriş yapıyorsun.
Slotter sayesinde bu keyfi yaşamak da çok kolay. Bir tık, bir giriş… sonrası zaten şansla akıyor. İster telefondan, ister bilgisayardan gir… kalite fark etmiyor.
Hayatta bazen sıkılırsın. Bi’ nefes almak istersin. Bir ekran açılır, içi altınla dolar. Sonra seni karşılayan bir leprechaun olur, omzuna dokunur gibi hissedersin. “Hadi bakalım, bugünkü altın senin olabilir” der gibi gülümser.
Gold Party tam olarak bu.
Şansını yüksek çarpanlarla kutlayan,
Her spin’de umut veren,
Her kazançta tebessüm ettiren bir oyun.
Ve bu partiye katılmak istiyorsan,
Slotter’da kapılar hep açık.
Çünkü bazen en güzel şans,
Eğlenceli bir partide saklıdır.
Bak kardeşim, oyunun adını ilk duyduğumda “Hah dedim, bu tam benim oyun.” Yani “Money Stacks…
Şimdi sana bir hikaye anlatacağım. Yok öyle prensler, prensesler... Burası Slotter, burası slotların krallığı. Ve…
İlk gördüğümde dedim ki “Palyaçoyla ne işimiz var?” Yani zaten hayat yeterince sirk gibi, bir…
Şimdi bak kardeşim... Gems Bonanza dedin mi bir duracaksın. Yani bu öyle sıradan bir slot…
Dostum, ilk gördüğümde dedim “Bu ne böyle, çizgi film gibi oyun?” Kız havada süzülüyor, yıldızlar…
Şimdi dürüst olayım, ilk başta “Wolf Gold” adını görünce bir tedirginlik oldu içimde. Dedim bu…