O Taçlı Mevzular Twilight Princess

Şimdi sana bir hikaye anlatacağım. Yok öyle prensler, prensesler… Burası Slotter, burası slotların krallığı. Ve bugün tacını takmış gibi gelen bir oyunu masaya yatırıyoruz: Twilight Princess.

Yok yok, o meşhur Zelda evreninden bahsetmiyorum. Ama bu da en az onun kadar büyülü. Renkler cıvıl cıvıl, müzik insanı başka diyarlara sürüklüyor. Oyunu açar açmaz, “Bu neymiş ya?” dedim. Parlak taşlar, sihirli semboller… Dedim, herhalde Harry Potter’la Gandalf ortak yapmış bu işi.

Işıl Işıl, Göz Alıcı

Twilight Princess oynarken kendini biraz Las Vegas’ta biraz da ay ışığında yürüyen bir hayalperest gibi hissediyorsun. Grafikler var ya, hani şu ıslak asfaltta neon yansımaları olur ya, işte o his. Ama asıl olayı, şu büyülü tacı kaptın mı, hop, free spin. O da ne? Wild’lar sağdan soldan fışkırıyor. Jackpot mu? Onu da koymuşlar oyunun ortasına usulca.

Ve tabi ki Slotter üzerinden bu oyunu oynamak ayrı bir keyif. Hani bazı yerler var ya, oyunun tadını kaçırır, burda öyle bir şey yok. Sade, net, kullanıcı dostu. Açıyorsun, basıyorsun, çatır çatır oynuyorsun.

Prenses Gibi Davranmıyor

İtiraf edeyim, adını görünce dedim “Uff, kesin nazlı bir oyun bu, saatlerce döndürür ama vermez.” Ama yok öyle bir şey. Twilight Princess, adı gibi aldatmasın, tam bir kankalık yapıyor. Free spin kısmı bir açılıyor, hoop hooop, bir bakmışsın kazanç ekranında çay koyuyorsun.

Yani naz yok, trip yok. Oynayanı sever, seveni zengin eder gibi bir havası var. Slotlarda bu nadirdir. Hele ki “bir el daha çevirsem sanki…” dediğin anda pat diye verince, insanın içine bir huzur çöküyor.

Kazandırma Meselesi

Herkesin derdi belli: “Ee abi kazandırıyor mu?” Cevap net: Eh be kardeşim, biraz sabır biraz strateji, ama en önemlisi şans. Ama Twilight Princess öyle ayar yapmış ki, verdi mi tam veriyor. Yani böyle “3 kuruşla oynamışsın ama 300 lira almışsın” dedirten cinsten.

Ama bak, işin sırrı da burada. Gözünü seveyim her çevirmeye yatırım gözüyle bakma. Bazen zevk için de döndür. Slot oyunlarının ruhunu anlamak lazım. Yoksa kuru kuru döndürüp “Bana vermiyor bu yaa” diyerek kaçan çok oldu.